Dave the Diver İnceleme
Dave the Diver, geçtiğimiz yıl The Game Awards’ta en iyi Indie oyun kategorisinde aday olan, 2D pixel-art grafiklere sahip göz alıcı bir oyun. Mintrocker tarafından geliştirilen bu Kore ürünü, arkasında büyük bir yatırımcı olması sebebiyle indie bir oyun olmadığı öne sürülerek eleştirilere maruz kalmıştı. Biz de bu yazımızda Dave the Diver oyununu inceleyeceğiz.
Hikaye
Dave isimli ana karakterimiz şezlongunda güneşlenirken eski bir tanıdığı olan Cobra onu arar ve yeni açacağı Sushi restoranı için dalgıçlık yapmasını ve balık stoğunu karşılamasını ister. Dave ise biraz istemeyerek de olsa bunu geri çevirmez ve eski dalgıç kıyafetlerini giyerek macerasına başlar. Tuttuğu bu balıkları ise aşçımız Bancho farklı tariflerle hazırlayarak müşterilere sunar. Tabii Cobra biraz cimri birisi olduğu için restorandaki garsonluk işleri de Dave’e kalır. Böyle özetleyince aslında basit bir işletme oyunu gibi dursa da hikaye ilerledikçe derinleşiyor, politikleşiyor ve ilginçleşiyor. Yeri geliyor antik bir topluluğun sorununlarını çözüyorsunuz yeri geliyor çevreci grupların sizlerle uğraşmasını izliyorsunuz. Kısacası bu oyundan beklemediğim derecede güzel bir hikayesi var.
Oynanış
Oynanışın temeli aslında zıpkınla balıklara nişan almak ve onları yakalamak üzerine kurulu. Ancak burada balıklar 3’e ayrılıyor.
Tek Hamlede Yakalananlar: Bu balıklar canlı durumdaki küçük veya halihazırda ölü olan orta büyüklükteki balıklar oluyor. Zıpkını isabet ettirmeniz yeterli.
QTE ile Tek Hamlede Yakalananlar: Bunlar ise genelde orta büyüklükteki balıklar ve son çırpınışlarını yapan büyük balıklar diyebiliriz (köpekbalığı vs). Zıpkını isabet ettirince X tuşuna arka arkaya basarak belli bir bölümü doldurmayı başarırsanız bu balıkları da yakalayabiliyorsunuz.
Tek Hamlede Yakalanamayanlar: Son tip ise büyük balıklar ve bosslar. Bunları yakalayabilmek için canlarını zıpkın veya birazdan değineceğimiz silahlarla indirmeniz gerekiyor. Sonrasında ise bu balıklar çeşitlerine göre 2-3 parça şeklinde toplanabiliyor.
Diğer silahlara geçmeden önce zıpkının çeşitli modifiyelerinden de bahsetmemek olmaz. Bazen Cobra’nın mağazasından alabileceğiniz bazen de sualtında bulabileceğiniz çeşitli zıpkın uçları mevcut. Örnek olarak elektrik veren veya zehirleyen uçları gösterebiliriz.
Tabanca ve tüfek gibi farklı silahlarda özellikle az önce belirttiğim tek hamlede yakalanamayan balıkların canlarını azaltmak için birebir. Mermileri bittiğinde ise su altında bulabiliyorsunuz.
Diğer değinilecek konu ise bizim can değerimiz. Oksijen seviyesi bu oyunda can olarak tanımlanmış. Su altında vakit geçirdikçe veya balıklar, dikenler gibi objelerden hasar aldıkça bu değer düşüyor. Eğer 0’a inerse tekneye çıkarılıyoruz ancak yalnızca 1 eşya ile denizden ayrılıyoruz. Tüm lootumuz boşa gidiyor yani. Başlarda biraz cezalandırıcı bulsam da oyuna bir zorluk katması açısından mantıklı denebilir. Aynı zamanda bir taşıma kapasitemiz var. Oyun başlarında oldukça az miktarda balık yakalayabiliyorken ilerledikçe oldukça fazla lootla yüzeye dönebiliyoruz. Belli bir derinliğin altına da oyun ilerledikçe ulaşabiliyoruz. Sınırın altına inmeye çalışırsak canımız hızla azalıyor.
Tabi can değerini, silahlarımızı, dalış kıyafetimizi geliştirebiliyoruz. Bu geliştirmeler ile daha derine dalabiliyor, silahların mermi kapasitesini ve hasarını arttırabiliyor, taşıma sınırımızı yükseltebiliyoruz. Oyunda belli bir noktadan sonra gece dalışları da yapabiliyoruz. Gece vakti yakalanabilen balıklar çok daha değerli ancak bir o kadar da tehlikeli. Gündüz görülmeyen egzotik canlıların gece ışık saçarak yüzüşünü görmek görsel açıdan çok etkileyici. Çok temel düzeyde kalsa da gelişme ve çevrenin değişmesi hissini oyunun çok iyi verdiğini düşünüyorum. Özellikle oyunun sonuna geldiğinizde yaşadığınız gelişim sizi tatmin ediyor.
Restoran İşletme Mekaniği
Gelelim oyunun bana kalırsa en eğlenceli kısmına. Yakaladığımız balıkları, bitkileri farklı çeşitlerle menüye ekleyip o gece müşterilere sunabiliyoruz. Ekleyebildiğimiz menü sayısı başta yine az ama bunu da oyun ilerledikçe arttırabiliyoruz. Menüleri ekleyip restoranı açınca müşterilere içecek dolduruyor, yemeklerini teslim ediyor, onlar gittikten sonra masalarını temizliyoruz. Tüm bunları yaparken paranın akışını izlemek gerçekten tatmin edici oluyor. Bize yardımcı olmaları için garson ve aşçıları işe alabiliyor, onları eğitebiliyor ve istediğimiz kısma atayabiliyoruz. Aynı zamanda interior menüsünden restoranımızın görünüşünü ve dekorlarını da özelleştirebiliyoruz. Burada da seçenekleri fazla tutmuş yapımcı ekip.
Belirli günlerde VIP müşteriler gelip özel isteklerde bulunabiliyor. İsteklerinde özel malzemeler bulunuyor ve genelde 3 günlük bir süre içinde bu malzemeleri toplarsanız isteklerini yerine getirmiş olup büyük ödüller kazanabiliyorsunuz.
Yine belli zamanlarda ise etkinlikler olabiliyor. Örnek vermek gerekirse köpekbalığı, denizanası etkinliği vs. O etkinliğe kadar mümkün olduğunca o balıktan yakalamaya çalışın. Etkinlik günü menüye o balıkla alakalı çeşitler eklerseniz yüksek fiyat ile beraber muazzam derecede kâr elde ediyorsunuz.
Sunum ve Müzik
Oyunun yine beklemediğim şekilde mükemmel olduğunu düşündüğüm konu sunum. Bancho yeni bir menü öğrendiğinde veya geliştirdiğinde, VIP müşteriler geldiğinde, ekipmanlarımızı yükselttiğimizde vs gördüğümüz animasyonları izlemek gerçekten çok keyifli.
Müzik konusunda da oyun oldukça başarılı. Ana menü müziğinden tutun boss müziklerine, çeşitli mekan müziklerine kadar atmosfere uygun ve sizi havaya sokan parçalar duyuyorsunuz.
Kısaca özetlemek gerekirse, Dave the Diver herkesin şans vermesi gereken, oyun ilerledikçe daha da keyif alacağınız, hayatınızdaki tüm işlerinizi size unutturup restoranı nasıl idare edeceğinizi planlamanızı sağlayan, görece uygun fiyatlı bir oyun. Mutlaka denemelisiniz diyoruz ve bu incelememizi de burada sonlandırıyoruz.