Mafia: Definitive Edition (Remake) İnceleme
Mafia: Definitive Edition, 2002 yılında çıkan orijinal Mafia oyununun tamamen yenilenmiş bir versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. Hemen hemen her açıdan modern bir yeniden yapım olan bu oyun, nostaljik anılarla dolu bir hikaye sunarken, günümüz oyun grafikleri ve mekanikleriyle zenginleştirilmiş bir deneyim sunmayı hedefliyor. Bu yazıda, oyunun temel özelliklerini, hikayesini ve genel oyun deneyimini inceleyeceğiz.
Mafia: Definitive Edition Hikayesi
Büyük buhran döneminde, New York ve Chicago baz alınarak tasarlanan 30’ların kurgusal Lost Heaven kentinde geçmektedir. Sicilya kökenli bir taksi şoförü olan Tommy Angelo, bir gece yine müşteri beklerken Morello ailesinin üyeleriyle olan bir çatışmadan kaçan Salieri mafya ailesinin üyeleri olan Sam ve Paulie’yi taksisine alır ve onları Salieri’s Bar’a bırakır. Bunun sonucunda Salieri’nin başka bir adamı Tommy’e bir miktar para verir ve iş teklif eder ancak Tommy bunu reddeder.
Sonraki gün ise Morello’nun adamları Tommy’i bulur, taksisini kullanılamaz hale getirir ve onu kovalamaya başlarlar. Tommy ise kaçarak Salieri’s Bar’a sığınır ve sonrasında Salieri ailesinin bir üyesi haline gelir. Öncelikle söylemek gerekir ki bu orijinaline baya sadık kalan, birkaç sahne dışında neredeyse aynısı olan bir hikaye. Genele baktığınızda çok klasik bir mafya hikayesi gibi dursa da piyasada bu temanın azlığından dolayı yine de sizi ekran başında oturtmayı başarıyor. Tabii oynanışta belli başlı değişmeler var.
Oynanış
Klasik Mafia’nın oyun tarihinin en zorlu shooter oyunlarından birisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Özellikle görev ortasındayken canınız çok azaldıysa ve mermilerinizi boşa harcadıysanız genelde görevi en baştan başlatmak zorunda kalıyordunuz. Hele yarış görevi ise herkesin bildiği, kötü şöhrete sahip bir kısım. Remake versiyonunda ise oynanış günümüz standartlarına getirilerek kolaylaştırılmış, vuruş hissi arttırılmış, araç kontrolleri cilalanmış ve daha düzgün bir siper mekaniği eklenmiş. Artık reload yaparken şarjörün içinde kalan mermileriniz boşa gitmiyor. Veya hasar yediğinizde bir süre siperde kalıp hasar yemezseniz canınız kendi kendini tazeliyor. Aynı zamanda yanınızdaki yoldaşlarınızın canından da artık siz sorumlu değilsiniz. Sonsuz canları var ve klasikte saç baş yolduran, öldüklerinde son kayıttan başlama zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
Tabii bunlar kolay veya normal zorlukta oynamak isteyen oyuncular için. Eğer ki 2002 deneyimini tekrar yaşamak istiyorsanız Klasik zorluk modu sizi bekliyor. Bu modda yukarıda saydığım yeniliklerin neredeyse hiçbiri olmadan (yoldaşlarınız yine de sonsuz cana sahip), epey zorlayıcı bir deneyim yaşayabilirsiniz. Özellikle yarış görevini geçmek için en azından 3-4 saat harcayacağınızdan emin olabilirsiniz (Platin kupa kasarken denendi, onaylandı). Çatışmalar orijinali kadar zorlayıcı olmasa da günümüz oyunlarından daha zorlu olduğu kesin.
20 görevden oluşan hikayede oynanış çeşitli kalmayı başarıyor. Güzel kovalamaca sekansları, yağmurlu havalarda yapılan görevler ve nicesini oyun bünyesinde barındırıyor. Silah çeşitliliği yeterli düzeyde ve vuruş hissi de silahına göre değişkenlik gösteriyor.
Açık dünya olarak tabir edilse de pek yapacak bir şey olmadığını söylemek gerek. Görev aralarında araç sürerken tüm şehri gezinmek mümkün tabii ki ancak alıştığımız açık dünya oyunlarındaki gibi aktivite veyahut yan görevler mevcut değil. Bunun yerine klasik oyunda da olan ‘Free Ride’ modu, oyundaki arabalarla açık dünyada gezinmek isteyenler için birebir. Aynı zamanda klasik modda olmayan ancak bu oyunda yer alan motorsikletler ile de kenti keşfetmek size kalmış. Fazla hız yapınca polisin peşine takıldığı ayarı değiştirip, spor arabanızla düzlüklerde hız yapmanın keyfi ise bambaşka.
Yine artık oyunlardan alışık olduğumuz çeşitli tipte collectibles (toplanabilirler) de bu oyunda oldukça fazla. Farklı tipte çizgi romanlar ve kartlar hem görevlerin içerisinde hem de açık dünyanın dört bir yanına dağıtılmış vaziyette. Kentin genel dizaynı ve insanların kıyafetleri de tarihe uygun ve size o dünyada yaşıyormuş hissini vermeyi başarıyor.
Kapanış
İncelememizi sonlandırırken müziklere de değinmek istiyorum. Ana menü müziği akılda kalıcı ve size o havayı veriyor. Genel görev müzikleri akılda kalıcı olmasa da atmosfere uygun. Ancak özellikle araç sürerken dinleyebileceğiniz radyodaki müzikler gerçekten çok güzel. Özellikle benim gibi klasik müzik hastasıysanız bu oyundan aldığınız zevki kat be kat arttıracaktır. Bazen kendinizi Free Ride modunda klasik aracınızla kenti turlayıp radyo dinlerken bulacaksınız.
Kısacası Mafia: Definitive Edition orijinalini oynayıp sevenlerin kaçırmaması gereken bir oyun. Klasik versiyonu oynamamış olsanız bile mutlaka şans vermenizi tavsiye ettiğim, yakın zamanda Gamepass’e de gelen bu oyun, size eğlenceli zamanlar yaşatacaktır.